Tarihi Amman- Kudüs- Yafa yolunda Şeria Nehri üzerinden geçen Allenby Köprüsü, Batı Şeria ile Ürdün arasındaki ana bağlantıyı oluşturmaktadır.
1993 Oslo Anlaşması sonrasında Filistinde’deki farklı geçitler ve bağlantılar üzerinde yeni düzenlemeler getirildi. “Geçişler Maddesi” adı verilen 10. Madde bu düzenlemeyi içeriyordu. Filistinli müzakereciler için sınır terminalleri ve oralardan geçiş süreci Filistin devletinin öz-yönetiminin en önemli sembolüydü.
Güç ve kontrol sistemlerinin karmaşık mimari ürünlerinden birisi bu süreçte tasarlandı: Allenby Köprü terminali.
Eylül 1993’te imzalanan anlaşmaya göre İsrail terminalden kimin geçeceğine izin verecek, geçit boyunca güvelik sorumluluğunu elinde bulunduracaktı. Filistinliler ise terminal binasını idare edecek ve alanda kendi ulusal amblemlerini kullanacaktı. Terminal binasının farklı noktalarında bulunmalarına rağmen İsrailli güvenlik görevlilerinin tek taraflı aynalar aracılığıyla yolculardan ayrılması şart koşuldu.
Terminalden geçen bir Filistinli yalnızca Filistinli bir polis memuru ve havada dalgalanan bir Filistin bayrağı görecekti. Genel kontrolü sağlayan İsrailli güvenlik görevlileriyle karşılaşmayacaktı.
Güç ve kontrol mekanizmaları tamamen saklanmış vaziyetteydi. Weizman’ın ifadesiyle burada güç “ne görünür ne de kanıtlanabilir” durumdaydı. Gücün etkin kaynağının ne olduğuna dair bir illüzyon yaratılıyordu.
Aynaların ardında İsrail güvenlik görevlileri sadece Filistinli yolculuları değil aynı zamanda onlara hizmet veren Filistinli memurları da gözetleyecek bir konumda duruyordu. İşgal bir kez daha Filistinlilerin yaşamlarını mekan düzenlemeleri aracılığıyla kontrol ederek gücü eline alıyordu.
İşgal Mimarisi: Allenby Köprüsü
